Anadolu Selçuklu Devleti döneminde Akşehir’de yaşamış bir sûfî.

Türklerin Anadolu’yu yurt edinmeleri ve burada kalıcı hale gelmeleri üç merhalede gerçekleşmiştir. İlki arayış, ikincisi yurt edinme ve sonuncusu Türkleştirme ve İslamlaştırma olarak kabul görmektedir. Türkmenistan coğrafyasında başlayan Moğol istilası neticesinde Anadolu ‘ya hızlı bir göç hareketi başlamıştır. Bu göç hareketi esnasında tasavvufî zümreler de Anadolu’ya gelmiş ve XIII. yüzyıl Anadolu’su bu farklı zümreler için bir sığınak olmuştur.  Bunlardan biri de Seyid Mahmud Hayranî’nin ailesidir. Dönemin kaynaklarında Hayranî’nin isminin tekraren geçmesine rağmen hayatı hususunda teferruatlı bilgi mevcut değildir. Mevcut kaynaklarda tam adı Seyyid Mahmud Hayrânî, Seyyid Mahmud bin Mesud, Seydî Mahmud ve Seyyid Mahmud Hayrân olarak geçmektedir. Hz. Muhammed’in soyundan geldiği bilinen Hayranî bu sebeple seyyid ünvanını taşımıştır. Selçuklu devletine uzun yıllar hizmet etmiş olan babası Mesud Paşa’dır. Karaman’a bağlı olan Akşehir’de bir zaviyede ikamet eden Mahmud Hayranî, Kadı İzzeddin ve Emir Yâvî medreselerinde müderrislik yapmış bir alimdir. Diğer tasavvufi oluşumlar ile kurduğu ılımlı iletişim neticesinde olsa gerek kendisinin Mevlevî, Yesevî yahut Bektaşî olduğu hususunda görüşler bulunmaktadır. Bir diğer tasavvuf ehli olan Mevlanâ Celâleddin-i Rûmî ile dostluk kurmuş ve pek çok kez de dost meclisinde birlikte bulunmuşlardır. Yine aynı şekilde Hacı Bektaşî Veli ile de bir araya gelmiştir. Vilâyetnâme’de adı Hacı Bektaş’ın vefatı sırasında yanında bulunanlar arasında zikredilmektedir. Hem Mevlevilik hem Bektaşilik öğretilerinden etkilendiği, tüm ilmi birikimi ile Akşehir’de bir tekke kültürü oluşturduğu ve onun öğretilerinin bir tasavvuf akımı halinde gelerek günümüze kadar ulaştığını söyleyebiliriz. Ancak kaynaklardan anlaşıldığı kadarıyla Hayranî’nin her ne kadar Bektaşîliğe yakın bir çizgisi olsa da hiçbir tarikata intisabı bulunmamaktadır. Onun torunları XIX. Yüzyıla kadar Rufaî’lere bağlanmış, bu yüzyılın başında ise Hacı Bektaşî Veli tarikatına bağlanmışlardır.

Seyyid Mahmud Hayrani TürbesiSeyyid Mahmud Hayrani TürbesiSeyyid Mahmud Hayrani TürbesiSeyyid Mahmud Hayrani TürbesiSeyyid Mahmud Hayrani TürbesiSeyyid Mahmud Hayrani Türbesi

Akşehir’in önemli bir değeri olan Nasreddin Hoca’ya da ders verdiği kabul edilmektedir. Zira Nasreddin Hoca Seyyid Mahmud Hayrânî ve Seyyid Hacı İbrahim Sultan’a intisab etmek için Akşehir’i kendine yurt edinmiştir. Bu sebeple ikisinin yolunun birden fazla kesiştiğini söylemek yanlış olmaz. Dolayısıyla her iki düşünür de kendi üsluplarınca öğretileriyle Akşehir’de bir hizmet ehli haline gelerek dönemin önemli fikir insanlarının arasında yerlerini almışlardır.

Bunun yanında dönemin kaynaklarında geçen bir beldeye eren gönderilirken erenlere icazet verildiğine atfen bölgeden diğer bölgenin erenlerine doğru ateş korunun fırlatılması anekdotlarına göre XIII. yüzyılda Türkistan’dan Rum’a gönderilen erenlerden birinin de Hayranî olduğunu söyleyebiliriz.

667/1268 tarihinde vefat eden Hayranî, Akşehir’de kendi adını taşımakta olan türbesinde yatmaktadır. O irfan dairesinin kutbu olarak görülmüş, günümüze kadar onun ilminin takipçileri türbesini ziyaret ederek vefa göstermeye devam etmişlerdir.

SEYYİD MAHMUD HAYRÂNÎ TÜRBESİ ve ZAVİYESİ

Mahmûd-ı Hayrânî’nin, vefat ettiği yıl inşa edilmiş olması muhtemel olan türbesi bugün Akşehir’in Anıt mahallesinde kendi adını taşıyan sokakta bulunmaktadır. Söz konusu türbe yapısal özellikleri açısından Konya’daki Mevlâna türbesi ile benzerlik göstermektedir. Kubbe-i Hadra’ya benzeyen “stupa” tarzı kubbesi ile türbe şehir surunun hemen iç kenarında ve yan yana muhtelif yapılardan ibaret küçük bir külliyenin yani Seyyid Mahmud Hayranî Zaviyesinin dahilinde yer alacak şekilde inşa edilmiştir.

Türbe Onarım KitabesiSeyyid Mahmûd Hayrânî Türbesi içerisinde yer alan sandukalarNecmeddin Ahmed’e ait sandukaNecmeddin Ahmed’e ait sandukaSeyyid Ali’ye ait olan sandukanın baş kısmıSeyyid Ali’ye ait olan sandukanın kaidesiSeyyid Mahmûd Hayrânî Türbe kapısı.Seyyid Mahmûd Hayrânî Türbesi ve teneke kaplama kubbesi

Anadolu kentlerinin hemen hepsinde görüldüğü üzere Akşehir’de de zaviye vakıfları toplumsal gereksinimleri karşılamakla beraber mahallelerin oluşması ve gelişmesinde önemli roller oynamıştır. Bu sebeple Hayranî zaviyesi de sosyal hayır kurumu olmasının yanı sıra kurulduğu alanın gelişimine de katkı sağlamış olmalıdır. Zaviye yıkıldıktan ve yok olduktan sonra yerine bir mektep yapılmıştır. Hocasından isim alarak İshak Hoca mektebi olarak tanınan mektebin yanında bulunan bir kapıdan da türbeye geçilmiştir. Günümüzde Hayranî zaviyesinin yerinde kısmen evler bulunmaktadır.


KAYNAKLAR

  • Ahmed Eflaki, Menâkıb el-Ârifîn, yay. Tahsin Yazıcı, TTK, Ankara 1980, c. II. Ahmed Eflaki, Menâkıb el-Ârifîn, çev. Tahsin Yazıcı, Kabalcı Yayınları, İstanbul 2006.
  • Âşıkpaşazâde, Tevârîh-i Âl-i Osmân, haz. Kemal Yavuz-M.A. Yekta Saraç, Gökkubbe Yayınları, İstanbul 2007.
  • Cebecioğlu, Ethem (2003). "Mahmûd-ı Hayrânî". İslâm Ansiklopedisi. 27. Ankara: Türkiye Diyanet Vakfı. ss. 367-368. 
  • Coşkun, Menderes, Manzum ve Mensur Osmanlı Hac Seyahatnameleri ve Nâbî’nin Tuhfetü’l-Harameyn’i, Kültür Bakanlığı, Ankara 2002.
  • Ebu’l-Hayr Rûmî, Saltuknâme, çev. Şükrü Haluk Akalın, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, İstanbul 1988, c. II. Editör, “Bir Ocağın Tahlili”, Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli Dergisi, S:19, Ankara 2001, s. 1-5.
  • Hacı Bektâş-ı Velî, Vilâyetnâme, haz. Abdulbaki Gölpınarlı, İnkılap Kitabevi, İstanbul 1995.
  • Küçükdağ, Yusuf, “Seyyid Mahmud-ı Hayrânî ve Akşehir’de Seyyid Mahmud-ı Hayrânî Manzumesi”, Türk Tasavvuf Araştırmaları, Çizgi Kitabevi, Konya 2005, s. 311-322.
  • Müneccimbaşı Ahmed b. Lütfullah, Câmiü’d-Düvel, Selçuklular Tarihi II, Anadolu Selçukluları ve Beylikler, yay. Ali Öngül, Akademi Kitabevi, İzmir 2001.
  • Manakıb-ı Hacı Bektâş-ı Velî: Vilâyet-nâme (haz. Abdülbaki Gölpınarlı), İstanbul 1958, s. 49-50.
  • Şimşek, Selami (Eylül 2012). "Nasreddin Hoca'nın Şeyhi, Tarîkatı ve Silsilesi Üzerine". Eski Yeni, 43. Eskişehir Valiliği Yayınları. ss. 56-62. 
  • Uz, M. Ali, Baha Veled’den Günümüze Konya Âlimleri ve Velileri, Konya 1993
  • Yazıcızâde Ali, Tevârîh-i Âl-i Selçuk, haz. Abdullah Bakır, Çamlıca Yayınları, İstanbul 2009.
  • Vakıflar Dergisi, Vakıflar Genel Müdürlüğü Yayınları, S:38, Aralık 2012
  • Akşehir’de Selçuklu Devrine Ait Kültürel Miras Unsurları: Seyyid Mahmûd Hayrani Türbesi, Türbe Kapısı ve Sandukaları, Ali Kozan, DOI: https://dx.doi.org/10.5281/zenodo.8428840, Aralık 2012